23 Ağustos 2012 Perşembe

MUTLU HALLER

Günlerdir kafada baloncuklarla dolasiyorum...elim iste..gözüm her yerde...atom karinca misali..uzun zamandır guzel detaylarla uğraşıyorum...yeni benlerden çıkan en büyük dipnot ise;
"Hayat kucuk seylerden olusur..eger sen seversen buyuk olurlar"...ne kadar net ve dogru bir soz...yani hersey bizim elimizde...hal boyle olunca ve is basa düşünce cok lezzetli farkindaliklarla..birazda deli anneden esinlenerek:)) mutluluk benim icin yaninda vanilyali dondurma misali şükürlerimle;



Mutluluk... bebek oldugundan beri evin hijyenine 2 kat önem verişim...benden bir balerina cif çıkarmasi...evimizi yeni temizletmis olmanın verdigi ferahlik...temiz parkeler uzerinde henuz ateşin parmak izleri ve yere döktüğü kırıntılar yok...parkenin uzerine vuran ışık hüzmesi icime nese katıyor...cok şükür..2 tarafı gunes alan aydınlık bir evde oturduğumuz icin...


Mutluluk...ev temizken ve Ates uyuyorken...kendime vakit ayırmanin dayanilmaz hafifligi...bir kahve icmek...biraz dergi okumak...abartip yaninda da dondurmalı elmalı tart yemek...bu arada ateşin uyanmasi, onu uyutana kadar dondurmanın erimiş olması..ve bu durumun bende sorun yaratmamasi...geri dönüşümde koltuğa uzanmış olmam...



Mutluluk...doğduğundan beri öpüp kokladigim,ısırdığım o minik ayaklarının artık kendi hur imkaniyla yere basmış olduğunu gormek beni gururlandiriyor...cok şükür...normalliklerle ilerliyor olmamız...



Mutluluk....sahip oldugum en büyük kaynak evimdeki enerji pramidim...enerji taslarım...sarkacım...tuz lambam...kristalli suyum...taslar da döngümün bir parçası...bana hergun olumlamalar ritüeli yaptıran yegane varlıklar...bizi once Allah sonra da taşlarımızın koruma kalkanı icine aldığına inanmak...herseyin başı inanmak...istemek..yurekten istemek olduğunu bilmek...



Mutluluk...artık kendini dusmemek icin koruyor olmasını bilmek...kalp yerinden çıksa da arada...en dogrusu onu cogu zaman kontrollu bir sekilde özgür bırakma istegim...başarma yetisinde..onu alkislayisim...göz göze gelişimiz...



Mutluluk...evimin en sevdiğim köşelerinde, görüntülerinin bize huzur verdiğine inandığım aksesuarlarımız....semazenlerim ve melek mumlugum..sanki insanmış gibi geliyorlar nedense...delicesine degil aslında..doğada her maddenin bir enerjisini olduğunu düşünürsek..doğruyum:)



Mutluluk...resimde görüldüğü uzere, kendi basına bu sekilde birakilabilecek bir bebek degil...durabilmesi icin bir hayli ugrastim...resim çekmek, duzgun bir açı yakalamak uğruna, bendeki adrenalini yükseltmek...hani dengesi bozulsa, elimdeki ipadi firlatip, ona uçmak arasındaki saniseleri düşünmek...



Mutluluk...kitaplarini okumaya alismasi...sayfaları çeviriyor ve hızlı hızlı okur gorunumlu bas hareketleri yapıyor...Beni sürekli guldurup, çocuksu ruhumu açığa çıkardığı icin şükürleri hep ama hep BORC bilmek



Mutluluk...renkli..modern cumba...huzurlu mekanim..dogayla icice olmak..hemde evimin penceresinden...cok sukur...iste bu kosede oturup, hatta uzanip kitap okumanın keyfini cikarmak..



Mutluluk...daha once bana bu sekilde bakan bir canlı görmemek...yani yanaklarını isirmamak icin fotografını çekmenin daha hayırlı olacağını dusundum...bana bakıp "kagaa" "annniii, nennnii" diyerek haykıran bu canlıya Ates denir...ve ona her baktigimda iliklerime kadar şükretmek...



Mutluluk...arada kaçamak bir mola vermek...sezlongta uzanip, yarım saat bile olsa kitap okumak..ruhumu dinlendirmek...bir yolculuga hazırlanmak...



Mutluluk..doğduğundan beri yikanirken aglayan bebisimin, artık suya alıştığını gormek ve oyunlarıyla da eşlik etmesi..



Mutluluk...büyüdüğüne kare kare şahit olmak...çatal, kasığa merhaba dedigi gun...haciyatmaz kasıklari algılamaya calismasi..daha iştahli yemesi..öğreten adam ve oğlu rolüne devam etmek..birgunanneoldumhayatimdegisti hallerinde hizlica yol almak...



Bir baska acidan mutluluk...sehrin karmasasindan uzakta yasamak...bol agacli yemyesil isil isil golet..cicekler...bankta oturmak...su fiskiyelerini izlemek...huzur...keyfim ve kahyasi olmak...



mutluluk...9 yasindaki kizlardan el yapimi..şıkır şıkır icten bir davetiye almak... ve oglunuz buyuse bile hala "abla" gorunumune sahip olabilmek...yine sukretmek..

Mutluluk, gideceginiz yerin tam onunde arabaniz icin park yeri bulmak...yoldan gecen minik bir cocugun size dil cikarmasi, hic umulmadik bir anda arayan dost, mis gibi kokan camasirlar, cebinizden cikan beklenmedik para, yolunda giden hayatin...


Mutluluk... hersey icin sukurler olsunla bu yaziyi noktalamak.

Sevgiler

Muge


Posted using BlogPress from my iPad

19 Ağustos 2012 Pazar

ATES BOCEGİM 1 YASİNDA





18 Ağustos aksam saat 8 de koltukta uzanirken aniden suyum geldi...o anda kulagimda cinlayan ic seslerle dolup tastim...birgun once doktorum Dr.Senai Aksoy' un doguma daha 2 hafta var temali sozcukleri, bavuluma henuz yerlestirmedigim fakat listelendirdigim ihtiyaclarim, atesin elzemleri, benim doguma gitmeden once yapmam gerekenler, yoga ve meditasyon uygulamalarim...derken kendimi bu seslerle dusta buldum...ateşin odasında panik olmus bir halde; bavula, okuduğum ihtiyac listesini koyan anne ve anneanneme buradan sevgilerimi sunuyorum...ortamda birileri cok panikse, şahsım sakın davranmayı tercih eder...ve bizzat o gunde herseye rağmen soğukkanlı bir haldeydim..daha dogrusu şaşkın karmaşık demek daha dogru olacak...doktorumun hadı gel seni hastenede bekliyorum demesiyle..isin ciddiyeti cok yaklaşmıştı...geri dönüş yoktu..yani korkuyorum vazgectim demek de olmuyor ki...ve biz babam, annem, 85 yasinda dinç anneannem( nazara inanmam bize de değmez ama masAllah deyiniz:) ) aniden hastaneye dogru yol aldık. Esim yani Baris da beni hastanede bekliyor..isten yeni cikmisti...İcimde yogun bir dogum korkusuyla ilerliyordu yol çizgileri, ışıklar, kavşaklar, yayalar... Bu sirada cok guzel bir telefon gorusmesi yaptim..bana guzel bir enerji yolladı....gucume guc katti sanki..iste bir hediyeydi, bir vesileydi cok sukur...irkildim..kendime geldim tam o anda..inandım...istegime yoğunlaştım...ilk defa damarlarımda hissedecegim bir mücadeleye hazırdım..nefes terapileri ve klasik müzik eşliğinde suni sancı aldım..arada bir ateşin kalp atışları düşse de hic dibe düşmedim...tutundum sıkıca normal dogum yapacagım diye..başardım da sonunda...cok sukur...binlerce sukur...o ani bana yaşattığı icin...bana bir şah damarımdan yakın olana..

Dogumhanede Senai Beyle biraz sohbet ortamindaydik yaklaşık 15 dk kadar...haydi dedim içimden guzel melek..getir bana oğlumu...19 agustos saat tam 03:45 de kollarımın arasına kondu...ağlarken birden sustu ve göz göze geldik..yarı açık yarı kapalı, ışıktan rahatsiz olmus göz bebekleriyle...neredeyim dermis gibiydi...hosgeldin yuregime dedim...o anda basladi bende hayatimdegisti halleri...varligi icime su serpti...sanki yokolmus, cansiz, yanmis yerlerime su serpti...canlandim..şarkı sozlerindeki gibi;

Kalbimin orta yerinde bir cumhuriyet kurdu...bu nasil bir hakimiyet...böylesini tahmin bile edemezdim.....şimdilerde ne yapıyorum biliyormusunuz ..cok sevdigim ekmeğin icini ona veriyorum kahvaltılarımda, yemediği omleti, uzerine bal surup ağzına konduruyorum...hemen yiyor..gecenin bir vakti yogurt yapiyorum...ertesi gun tazecik yesin diye...geceleri kalkıp üzerini örtüyorum sık sık..oyun oynamaktan aksamustu sularında pijama ile kaldığımı farkediyorum..yakaladığım her guzel anların fotograflarini çekiyorum...cunku tutamıyorum zamani..uyurken özlüyorum...ev sessizlesiyor...bunu hic istemiyorum....uzun uzun izliyorum..koruyucu dualarla guzel enerjiler depoluyorum...koruma kalkanimin icine aliyorum...surekli şükrediyorum...benim döngüm, mucizem oldugu icin..sosyal hayatimi bir hayli azalttım...ama bu da iyi geldi...guzel dostlarla devam edecegim yeni sezona:))) bol bol kitap okuyorum...artık kitabın nasil okunacağını ve sayfaların nasil cevrilecegini biliyor...kitaplarla konuşmayı öğrendi...emeklerken, siralarken kalbim hop hop atıyor...evde arkamdaki gölge gibi beni takip etmesine bayiliyorum...yemeklerden sonra ellerimizi yikiyoruz..sonra aynaya bakip yeniden gelecegiz deyip baybay yapiyoruz ve eliyle kapiyi kapatip isigi sonduruyor ben de mest hallerine burunuyorum...tv de bir cocuk agliyor, hastalaniyor, dusuyor...dayanamiyorum gozlerimden birkac damla yas süzülüyor...hastanede kan alındı..zor tuttuk kolunu...o ağladı ben ağladım..onun kolu acidi,benim icim ağrıdı...kuslari, ağaçları, dünyadaki her bir detayı Ona aktarıyorum...1 cift meraklı gozlerle bana bakmasına ba yi li yo rumm...

Doğduğun gun..meleklerle geldiğin gun...beni anne yaptığın gun...döngüm..yazgım oldun.. Sana cok tesekkur ediyorum canim Ates bocegim...varlığın ömrüm boyunca gücüme güç katacak...ve tıpkı bu ilk dogum gunün gibi evimiz her daim şenlik ruhuna bürünecek...

İyiki doğdun Ateşim...canim oğlum...iyiki seni doğurmuşum...iyiki beni secmissin...şükürler olsun...


Sevgiler, cicekler, Ates bocekleri

Muge

- Posted using BlogPress from my iPad